359. GÜN
Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Kim bir iyilik yapmaya niyet eder de o iyiliği yapmazsa o kimsenin lehine (bu niyetinden dolayı) bir…
Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Kim bir iyilik yapmaya niyet eder de o iyiliği yapmazsa o kimsenin lehine (bu niyetinden dolayı) bir…
(Hicret’in 10. senesi Rebiülevvel ayı / Milâdî 631) Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu tarihte Hz. Hâlid b. Velid’i dört yüz mücahitle Yemen civarındaki Necran’da oturan Hâris b. Ka’boğullarına gönderdi.[1] Resûlullah’ın Hâlid b.…
Eyyub r.a. anlatıyor: Resulullah s.a.v. buyurdular ki: “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl boyunca oruç tutmuş olur.” [Müslim, Sıyâm…
Hicret’in 10. senesinde İslam güneşi birçok beldede bütün haşmetiyle parlamaya başlamıştı. Bu sırada Peygamber Efendimiz, İslamiyetin yayıldığı bütün beldelere vâliler ve zekât, sadaka tahsil memurları gönderdi. Necran, Hadramut, San’a, Kinde,…
Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edilmiştir: “Bir adam Resulullah (s.a.s.)’e ‘Babam ölüp ardında mal bıraktı ve hiçbir vasiyette de bulunmadı. Yerine sadaka vermem ona kefaret olur mu?’ diye…
وَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَ يَا كَاشِفُ ٭ يَا فَارِجُ ٭ يَا فَاتِحُ ٭ يَا نَاصِرُ ٭ يَا ضَامِنُ ٭ يَٓا اٰمِرُ ٭ يَا نَاه۪ى ٭ يَا رَجَا ٭ يَا مُرْتَجَا…
Ebu Hureyre radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: “Erkek olsun kadın olsun her mümin kimsenin kendisine, çocuğuna ve malına devamlı olarak…
اَللّٰهُمَّ رَبَّنَا ٭ خَلِّصْنَا ٭ وَ اَجِرْنَا ٭ وَ نَجِّنَا مِنَ النَّارِ٭ وَ عَافِنَا وَ اعْفُ عَنَّا وَ اَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ دَارَ قُدْسِكَ مَعَ اْلاَبْرَارِ ٭ بِعَفْوِكَ يَا مُج۪يرُ…
Câbir b. Abdullah (r.a.) ile Ebu Talha (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Kim bir müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir…
Kureyşli müşrikler, Resûl-i Ekrem Efendimizin davasını tasdik eden birçok mucizeye şahit oldukları halde, yine de inat ve inkârlarından vazgeçip ona sadâkat ellerini uzatmıyorlardı. Gördükleri her mucizeye bir kulp takarak nazarlarda…
Ebu Hureyre (r.a.)’tan rivayet edildiğine göre Resulullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Sadaka hiçbir malı eksiltmez. Allah, affeden bir kulun ancak şerefini artırır. Bir kimse Allah için alçak gönüllülük…
Hicret’ten bir buçuk sene önce, Receb ayının 27. gecesiydi. Bu gecede Peygamber Efendimizin en büyük mucizelerinden biri olan İsrâ[1]ve Mîrac[2]mucizesi vuku buldu. Şöyle ki: Mezkûr gecede Cebrail (a.s.) geldi ve…
İbn Ömer (r.a.)’tan rivayete göre; Resulullah ﷺ şöyle buyurdu: “Kadın avrettir. Şüphesiz o evinden dışarıya çıktı mı şeytan da onu gözetler durur. Şüphesiz o evinin dip taraflarında…
(Bi’setin 12. senesi / Milâdî 621) Bi’setin 11. yılında Akabe mevkiinde İslamiyetle şereflenen altı Medineli, bir sene sonra aynı yerde buluşacaklarına dair Resûl-i Ekrem Efendimize söz vermişlerdi. İlk görüşmelerinin üzerinden…
Peygamber Efendimiz ile Medineli Müslümanlar arasında cereyan eden Akabe bîatları ve yapılan anlaşmalar, Müslümanlar önünde yepyeni emniyetli bir saha açıyordu. İnançlarını burada serbestçe söyleyebilecek, ibadetlerini serbestçe ifa edebilecek, dinlerini korkmadan…
Kureyş müşrikleri, Resûl-i Ekrem Efendimizin vücudunu ortadan kaldırmak için kat’î karar almışlardı ve bunun için faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Bu sırada Cenab-ı Hak, Sevgili Resûlüne hicret emrini verdi. Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû…
Medineli Müslümanlar, Resûl-i Kibriya Efendimizin Mekke’den Medine’ye gelmek üzere yola çıktığını duymuşlardı. Bunun için her gün sabah namazından sonra Harre mevkiine çıkarak, öğle sıcağı basıncaya kadar yolunu heyecan ve sabırsızlıkla beklerlerdi.…
(Hicretin 1. Senesi / Milâdî 622) Resûl-i Ekrem, Medine’ye teşrif buyurduklarında, içinde cemaatle namaz kılabilecekleri, gerektiğinde toplanıp meselelerini konuşabilecekleri bir yerden mahrum bulunuyorlardı. Bu mühim vazifeler için merkez teşkil edecek…
Mekkeli müşrikler her şeye rağmen, Peygamberimizin ve Müslümanların peşini bırakmış değillerdi. Medine’deki Yahudi ve münafıklar ile el altından gizli gizli işbirliklerini sürdürerek İslam nurunu söndürmeye, Resûl-i Kibriya’nın vücudunu ortadan kaldırmaya…
(Hicret’in 2. senesi / Milâdî 623) Resûl-i Kibriya Efendimiz ile Müslümanlar, Medine’de namazlarını, Allah’ın emriyle, “peygamberler makamı” olan Kudüs’e, yani Beytü’l-Makdis’e doğru kılarlardı. Fakat Peygamber Efendimiz, öteden beri tevhid akîdesinin…