Şair Kâ’b Bin Züheyr’in Müslüman Olması
Ka’b b. Züheyr, büyük bir şâirdi. Babası Züheyr, sayılı Arap edip ve şâirleri arasında yer alırdı. İki oğlu Ka’b ile Büceyr’i de kendisi gibi edip ve şâir yetiştirmişti. Şâir Züheyr b.…
Ka’b b. Züheyr, büyük bir şâirdi. Babası Züheyr, sayılı Arap edip ve şâirleri arasında yer alırdı. İki oğlu Ka’b ile Büceyr’i de kendisi gibi edip ve şâir yetiştirmişti. Şâir Züheyr b.…
(Hicret’in 10. senesi Zilhicce ayı / Milâdî 632 Mart) Hicret’in 10. yılı Zilkade ayı idi. Bu tarihte, Resûl-i Kibriya Efendimiz, hac için hazırlandı. Medine’deki Müslümanlara da haccetmek üzere hazırlanmalarını emir…
Sevgili Peygamberimiz, sekiz yaşında… Dedesi tarafından kendisine koruyucu olarak tayin edilen amcası Ebû Tâlib’in himâyesinde. Ebû Tâlib, son derece merhametli bir insandı. Fakat oldukça fakirdi. Mekke etrafında yayılan ve şehre…
Kâinatın Efendisi on iki yaşına girmişti. Akranları arasında artık farklı beden ve simaya sahipti. Siması etrafa pırıl pırıl nurlar saçıyordu. Gönlü huzur doluydu. Onu yanında barındıran Ebû Tâlib ise, o sırada…
Ebû Tâlib, bütün bu olup bitenlerden sonra nur yüzlü yeğeni Peygamberimizden adeta ayrılmaz bir parça haline gelmişti. Kendisinde gittikçe kuvvet peydâ eden kanaat şuydu: “Bu yeğenim, ileride büyük ve mühim…
Peygamber Efendimiz, yirmi yaşında. Son Ficar Harbi’nde, çok kimse hayatını kaybetmiş, oluk oluk kan akmıştı. Bununla, Arap kabileleri arasındaki düşmanlık duygusu daha da bilenmişti. Her an basit sebepler yüzünden büyük…
Mekke halkının meşguliyetleri başında ticaret geliyordu. Ebû Tâlib de bir müddet ticaretle uğraştı. Ancak kıtlık kuraklık yıllarının başgöstermesi, kabile savaşlarının birbirini takip etmesi ve aile efradının fazla oluşu gibi sebepler yüzünden…
Zeyd b. Hârise, Kelb kabilesine mensuptu. Henüz sekiz yaşlarında küçük bir çocuk iken, annesiyle beraber gittiği akrabalarının yanında, bir başka kabilenin baskını sırasında esir alınmıştı. Esirler pazarından da, Hz. Hatice’nin…
Kâinatın Efendisi 35 yaşında idi. Bu sırada Kureyş kabilesi, Kâbe duvarlarını yıkıp, yeniden tamir kararını verdi. Zira, yıllardan beri yağan yağmur ve neticede meydana gelen seller, yapı itibarıyla pek…
Kâinatın Efendisine risâlet vazifesi verilmeden önce, insanlığın ve dünyanın mânevî çehresini tanımak ve bilmekte fayda vardır. Ancak o zaman Resûlullah’ın insanlığı nasıl dinî, ruhî, fikrî, içtimaî ve siyasî bir karanlık…
Kâinatın Efendisine peygamberlik vazifesinin verilmesinden birkaç yıl önceydi. Arapların Câhiliyye devrinde iki meşhur panayırından biri olan Hicaz’daki “Sûk-i Ukâz“ renk renk yüzlerce insanla dolup taşmıştı. İçlerinde pek çok Arap beliğleri…
Kâinatın Efendisi, otuz sekiz yaşına girince gaibten bazı sesler duymaya ve bazı taraflarda birtakım ışıklar görmeye başladı. Bazen de kendilerine gaibten “Yâ Muhammed!” diye nidâ ediliyordu. Fakat Efendimiz, bu garip…
Ramazan ayının 16 gecesi geride kalmıştı. Ve Ramazan’ın 17’si, Pazartesi gecesi idi. Nur dağı, derin ve manalı bir sessizliğe bürünmüştü. O civarda her şey de onunla birlikte sessiz ve sâkindi.…
Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed ﷺ, Hira’daki ulvî mazhariyetle İlâhî memuriyetini idrak etmiş ve kutsî risâlet vazifesini yüklenmişti. Ancak bu ağır ve büyük vazifenin icabları vardı, onları yerine getirmek lâzım geliyordu.…
Başvurulan tertip, eziyet ve işkencelerin hiçbiri, Resûl-i Ekrem Efendimizi İslam’ı tebliğ etmekten alıkoyamıyordu. Üstelik, amcası Ebû Tâlib de, yaptıklarına ve söylediklerine karşı çıkmıyor, bilâkis onu koruyordu. Müşrikler, bu sefer başka bir…
Efendimizin peygamberliğinin 5. senesi… Milâdî 615… Kureyş müşriklerinin Müslümanlar üzerindeki baskı, eziyet ve işkenceleri gün geçtikçe artıyordu. Müslümanlar dinî vazifelerini ve ibadetlerini rahat ve serbest bir şekilde ifa edemez bir…
Tebliğ dairesi tedricen genişliyordu. Açıktan iman ve İslam’a davet, inanmış ruhları sevinciyle okşarken, şirkin kirinden kendini kurtaramamış gönülleri ise telâşa sevk ediyordu! “Emrolunduğun şeyi, onları çatlatırcasına bildir”[1]İlâhî fermanı gelince, Fahr-i…
Allah rızası için her şeyini geride bırakıp Medine’ye hicret etmiş bulunan muhacir Müslümanlara, Medineli Müslümanlar (ensar) muhabbet ve samimiyetle kucaklarını açmışlardı. Ellerinden gelen her türlü yardımı onlardan esirgememişlerdi, esirgemiyorlardı. Ne var…
Hz. Hatice, Kâinatın Efendisini çocukluğundan beri tanıyordu. Ticaret mallarının başında Şam’a göndermesi ise, onu daha da yakından tanımasına vesile olmuştu. Dul olan Hz. Hatice o sırada, Kureyş kadınları arasında soy sop,…
Arafat’ta Allah’a hamd ve senâdan sonra hususî olarak o sırada hazır bulunan yüz bini aşkın (yüz yirmi bin) sahabeye, umumî olarak da bütün Müslümanlara, bütün insanlığa, değişmez, eskimez ölçüler ihtiva…