359

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Lâ havle ve lâ kuvvete illa billah. (Güç de kuvvet de ancak ALLAH'tandır) sözünü çok tekrar edin.” (Tirmizi, Da'avât 141)

360

Ebu Musa (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Allahu Teâla nazarında, bir kulun ALLAH tarafından yasaklanan kebirelerden sonra, beraberinde getirebileceği en büyük günahlardan biri, kişinin ödenecek karşılık bırakmadan üzerinde borç…

361

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Kim, ödemek arzusu ile insanların malını alır ise, ALLAH (onun borcunu) ona bedel eda eder. Kim de telef etmek niyetiyle halkın malını…

362

İmrân İbnu Huzeyfe (ra) anlatıyor: Meymune (ra) fazlaca borca giriyordu. Ailesi bu meselede müdahele edip ayıpladılar. Şu cevabı verdi: “Borcu bırakmayacağım. Ben dostum ve can yoldaşım aleyhissâlatu vesselam'ı şöyle söylerken…

363

Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Borcunu ödeyebilecek durumda olan zengin kimsenin ödemeyi geciktirmesi zulümdür. Biriniz bir zengine havale olunursa (havaleyi kabul etsin)." (Buhari, İstikraz 12)

364

Eş-Şerîd (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Zenginin borcunu savsaklaması, haysiyetinin ihlal edilmesini ve cezalandırılmasını helal kılar.” (Ebu Davud, Akdiye 29)

365

Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Sizden önce yaşayanlardan bir tüccar vardı. Halka borç verirdi. Borçluları arasında fakir görürse hizmetçilerine: ‘Onun borcundan vazgeçiverin, böylece ALLAH'ın da bizim…

366

Ebu Katâde (ra)'nin anlattığına göre, bir borçlusunu (para taleb etmek üzere) aramıştı. O, kendisinden gizlendi. Bilahare adamı buldu. Ancak: “Dardayım” dedi. Bunun üzerine: “ALLAH'a yemin eder misin?” diye sordu. Borçlu:…

367

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “ Resulullah ﷺ'da bir adamın (parası ödenmemiş) bir devesi vardı. Borcunu istemeye geldi. Bu sırada kaba sözler sarfetti, hatta Ashabdan bazıları haddini bildirmek istedi. Ancak Resulullah…

368

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor): Resulullah ﷺ buyurdular ki: “ ALLAH'ın, yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri vardır. Allahu Teâla'yı zikreden bir cemaate rastlarlarsa, birbirlerini “Aaradığınıza gelin!” diye çağırırlar. (Hepsi gelip) onları…

369

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Kim bir yere oturur ve orada ALLAH'ı zikretmez (ve hiç zikretmeden kalkar) ise, ALLAH'tan ona bir noksanlık vardır. Kim bir yere yatar,…

370

Ebu Müslim el-Eğarr (ra) diyor ki: Ben şehadet ederim ki Ebu Hureyre ve Ebu Said (ra) Resulullah ﷺ'ın şöyle söylediğine şehadet ettiler: "Bir cemaat oturup ALLAH'ı zikrederse, mutlaka melekler etraflarını…

371

Hz. Ebu Musa (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “İçerisinde ALLAh zikredilen evlerin misali ile içerisinde ALLAh zikredilmeyen evlerin misali, diri ile ölünün misali gibidir.” (Buhari, Da'avât 66)

372

Ebu Hureyre'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “ALLAH Teâla Hazretleri diyor ki: “Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O…

373

Ebu Ümâme (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Kim yatağına temiz (abdestli) olarak girer ve uyku bastırıncaya kadar ALLAH'ı zikrederse, gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da ALLAH'tan dünya ve ahiret…

374

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Dünya, mü'mine hapishane, kafire cennettir.” (Müslim, Zühd 1)

375

Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Dünya sevgisi her çeşit hatalı davranışların başıdır. Bir şeye olan sevgin seni kör ve sağır yapar.” (Ebu Davud, Edeb 125)

376

İbnu Mes'ud (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ'ın yanına girmiştim. Onu bir hasır örgünün üzerinde uyumuş buldum. Hasır, (vücudunun açık olan) yan taraflarında izler bırakmıştı. “Ey ALLAH'ın Resulü dedim, sana bir yaygı…

377

Sehl İbnu Sa'd (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “Eğer dünya ALLAH nazarında sivri sineğin kanadı kadar bir değer taşısaydı, tek bir kafire ondan bir yudum su içirmezdi.” (Tirmizi, Zühd…

378

Katâde İbnu Numan (ra) anlatıyor: Resulullah ﷺ buyurdular ki: “ALLAH bir kulu sevdi mi, onu dünyadan korur. Tıpkı sizden birinin hastasına suyu yasaklaması gibi.” (Tirmizi, Tıbb 1)